Türkiye’de sendikalar her türlü hakların mücadelesini yapıyor. Ancak bu durum 12 Eylül 1980 darbesiyle birlikte ülkenin içinde bulunduğu durum ve dış etkenler gözardı edilerek sadece paraya indirgendi.
Bilindiği üzere İBB ile DİSK 12 Eylül 1980 darbesinden 42 yıl sonra ilk kez toplu iş sözleşmesi imzaladı.
İBB iştirakleri Boğaziçi Yönetim ve Ulaşım AŞ’de görevli 6 bin 100 çalışanı ilgilendiren toplu sözleşmeye DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu ile İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu imza attı.
İmamoğlu sözleşmelerin imzalanmasının ardından yaptığı açıklamada, “Ekonomik kalemlerde varılan anlaşmaya, çalışma şartlarına ve sosyal hayata dair bazı kazanımları da ekledik. Bunlardan en önemlisi; dünyadaki insani standartlara uyum sağlamak açısından, evrensel uygulamalar hangi standartlarda ise onlara erişmek adına değerli gördüğümüz, haftalık çalışma süresinin 45 saatten 40 saate indirilmesi de mevcut. Bu çalışma standardını, diğer sendikalarımızla da istişare ederek tüm çalışanlarımıza uygulamak sürecine de girmiş bulunuyoruz.” Dedi.
Türkiye yerel seçimlere doğru giderken İBB önünde eylem gerçekleştirildi.
Eylemi gerçekleştiren ise DİSK/Enerji-Sen üyesi İstanbul Enerji A.Ş. işçileriydi.
DİSK / Enerji Sen Twitter hesabından yapılan paylaşımda, “İşçi arkadaşlarımızla saat 14.00’a kadar İstanbul Büyükşehir Belediyesi önündeki parkta Saraçhane’de bekleyişe geçtik. Pankartımızı astık emek dostlarını bekliyoruz! İşçiyiz, haklıyız, kazanacağız!” İfadelerine yer verildi.
SONER YALÇIN NE YAZMIŞTI
Gazeteci Yazar Soner Yalçın, 30 Ocak 2024’te yazdığı “Hareket’in sakladığı sır… Ahlâken yanlış olan siyaseten doğru olmaz” başlıklı yazısında şu ifadelere yer vermişti:
-“Halkın politikayı kişisel menfaat görmesinde; son yıllarda siyasetin, salt paraya araç edilmesinin etkisi yok mu?”
Kabahatli seçmen mi? Siyaseti toplumsal değil, kişisel faydaya dönüştüren düzeni kimler kurdu?
Bugünlerde görüyoruz; yerel seçimde partilerin ittifak görüşmelerinde tek gündem var:
-Bana ne vereceksin?
“Nasıl belediyecilik yapacaksınız” gibi toplumcu ilkeler üzerinden görüşme yok. Tek talep var, “bize ne menfaat sağlayacaksınız!”
İdeoloji-siyaset değil, çıkar görüşmeleri yapılıyor. İtibariyle menfaat ortaklığı üzerinden adaylar belirleniyor…
İşte o yazı:
odatv.com